BÖLÜM 16
Akşamın serin karanlığına bıraktı kendini.Artık eli acımıyordu ve oteldeki işi bitmişti ,Kate ile Emily nin bütün
ısrarlarına rağmen yalnız kalmak istiyordu.Sahile doğru yürüyüp yan yana duran iki şezlongdan birine uzandı ve açık
havadaki yıldızları izlemeye başladı.
Bu sırada Kenny fırsatı kaçırmadan Justin e mesaj atıyordu ki Justin onun şezlongda uzandığını çoktan görmüş , onun
yanına doğru ilerliyordu bile.Rosalie o kadar yıldızlara dalmıştı ki Justin in geldiğini fark etmemişti bile.
“Elin nasıl oldu?”Rosalie korkarak Justin in yıldızlardan daha parlak gözlerine baktı.“Çok iyi.Emily iyi bir doktor.”
Justin Rosalie nin yanındaki şezlonga Rosalie gibi uzandı ve oda yıldızlara baktı.“
Bir süre öylece sessiz kaldılar Rosalie yıldızlara Justin ise Rosalie ye bakıyordu.Justin sessizlikten sıkılmıştı.“Daha önce
hiç şarkılarımı dinledin mi?”
“Birkaçını.”
“Mesela hangileri?”
“Duygusal olanları.Örneğin Where are you now , That should be me,Down to earth güzel güzel.”Justin bu sırada
mırıldanarak şarkıyı söylemeye başladı.
never thought that it be easy
Kolay olacağını hiç düşünmedim
Cause we both so distance now
Çünkü şimdi ikimiz de çok uzağız
And the walls are closing in on us
Ve duvarlar üzerimize geliyor
And we're wondering how
Ve biz nasıl olacağını düşünüyoruz
No one has a solid answer
Kimsenin net bir cevabı yok
But just walking in the dark
Ama sadece karanlıkta yürüyorlar
And you can see the look on my face
Ve sen yüzümdeki ifadeyi görebilirsin
It just tells me apart
Bana sadece ayrılığı anlatıyor
So we fight (so we fight) through the hurt (through the hurt)
Acıya rağmen (Acıya rağmen) savaşırız (savaşırız)
And we cry (and cry and cry and cry)
Ve ağlarız (ve ağlarız, ve ağlarız, ve ağlarız)
And we live (and we live) and we learn (and we learn)
Ve yaşarız (ve yaşarız) ve öğreniriz (ve öğreniriz)
And we try and try and try and try
Ve deneriz, ve deneriz, ve deneriz, ve deneriz
So it‘s up to you, (oh)
Öyleyse, bu sana bağlı,
And it's up to me, (yeah)
ve bana bağlı,
and we meet in the middle, on our way back down to earth,
dünyaya giden yolumuzda, tam ortada buluşuruz,
Down to earth, down to earth, down to earth
dünyaya, dünyaya, dünyaya,
On our way back down to earth,
dünyaya giden yolumuzda,
Back down to earth
tekrardan dünyaya...
Mommy, you were always somewhere,
Anne, sen hep bir yerlerdeydin
And Daddy, I live out of town,
Ve baba, yaşadığım şehrin dışındaydın
So tell me how could I ever be, normal somehow?
Hadi söyleyin bana nasıl normal olabilirdim?
You tell me this is for the best,
Bana, en iyisi için olduğunu söyledin,
So tell me why am I in tears?
O zaman söyle bana neden gözyaşları içindeyim?
(Woo) so far away and now I just need you here,
Çok uzakta ve şimdi yanımda sadece sana ihtiyacım var
So we fight (so we fight) through the hurt (through the hurt)
Acıya rağmen (Acıya rağmen) savaşırız (savaşırız)
And we cry (and cry and cry and cry)
Ve ağlarız (ve ağlarız, ve ağlarız, ve ağlarız)
And we live (and we live) and we learn (and we learn)
Ve yaşarız (ve yaşarız) ve öğreniriz (ve öğreniriz)
And we try and try and try and try
Ve deneriz, ve deneriz, ve deneriz, ve deneriz
So it‘s up to you, (oh)
Öyleyse, bu sana bağlı,
And it's up to me, (yeah)
ve bana bağlı,
and we meet in the middle, on our way back down to earth,
dünyaya giden yolumuzda, tam ortada buluşuruz,
Down to earth, down to earth, down to earth
dünyaya, dünyaya, dünyaya,
On our way back down to earth
dünyaya giden yolumuzda
We fell so far away from where we used to be
Kendimizi bulunduğumuz yerden çok daha uzakta hissederiz
Now we're standing and where do we go
Ve şimdi duruyoruz ve nereye gideceğiz
When there's no road to get to your heart
Kalbine gidecek yol kalmayınca
Let's start over again
Yine en baştan başlayalım
So it‘s up to you, (oh)
öyleyse bu sana bağlı,
And it's up to me, (yeah)
ve bana bağlı,
and we meet in the middle, on our way back down to earth,
dünyaya giden yolumuzda, tam ortada buluşuruz,
Down to earth, down to earth, down to earth
dünyaya, dünyaya, dünyaya,
On our way back down to earth
dünyaya giden yolumuzda
I never thought that it be easy
Kolay olacağını hiç düşünmedim
Cause we both so distance now
Çünkü şimdi ikimiz de çok uzağız
And the walls are closing in on us
Ve duvarlar üzerimize geliyor
And we're wondering how
Ve biz nasıl olacağını düşünüyoruz…
Gülümseyen gözlerle ona baktım.Sesi o kadar güzeldi ki!Yavaşça yerimden doğruldum ve denize doğru yürüyüp yerden
bir taş aldım.Elimi geriye doğru itip taşı denize doğru fırlattım.Aslında asıl amacım taş sektirmekti ama teknik olarak
küçüklüğümden beri bunu yapamazdım ve doğrusu bunu birinin bana öğretmesini istemek bana utanç verici
göründüğünden kimseye bir şey söylemedim.Justin gülümseyerek yerinden kalktı.“Yanlış yapıyorsun.”Rosalie birden
arkasını döndü ve ona garip bir yüzle baktı.“Neyi yanlış yapıyorum?”Justin güldü “Taş sektirmeye çalışmıyor musun?”
“Elbette hayır bunu da nereden çıkardın.”Rosalie bunu söylerken kıpkırmızı kesilmişti.Üstelik sesi utangaç
çıkmıştı.Kısacası kendini ele vermişti.Justin yanına doğru gelip yerden düz bir taş aldı ve uzağa fırlattı.Taş ince suyun
üzerinde beş kere sekti ve karanlık sulara gömülü.“Sana öğretmemi ister misin?”Sesinde kibir arıyordum ama
yoktu.Sadece yardım etmek isteyen normal bir arkadaş gibiydi.Rosalie hızla başını çevirdi.“Dediğim gibi taş sektirmeye
çalışmıyordum.”Rosalie kesinlikle inatçı bir kız değildi çok fedakardı,yumuşak kalpliydi üstelik duygu sömürüsüne ne
yazık ki dayanamazdı.Kısacası dünyadaki sayılı meleklerden biriydi.Ama bir kez kalbi kırılınca bir daha onarılması çok
uzun sürerdi çok kırılgan ve hassastı.Kolay kolay bir erkeğe güvenemiyordu.Sahilde yürümeye başladı.Justin de
peşinden geliyordu.Kurtulmak için bir bahane düşündü.“Aaa bak şu işe ağabeyim beni öldürecek eve erken gelmemi
istemişti.” dedi ve son şezlongu katlamak üzere geri döndü.Justin hiçbir şey söylemeden ona yardım etti.Onu
sıkmamaya çalışıyordu.Ryan ın dediği gibi “Bebek adımlarıyla yaklaşacaksın.”
“Seni evine bırakmamı ister misin?”Rosalie hızla başını salladı “Hayır gerek yok kendim gidebilirim.”Justin onu
dinlemeden evine kadar yanında yürümeye devam etti.“Gerçekten gelmene gerek yoktu.”Justin yine bu dediğini
umursamadan ona gülümsedi ve “Yarın görüşürüz.” deyip isteksizce arkasını dönüp uzaklaştı.Rosalie onun zarif
bedeninin karanlıkta kaybolmasını izledi ve kilidi deliğe sokup içeriye girdi.
Biliyorum sonunu heyecanlı bitirmiyorum bu yüzden sıkıcı oluyor ama bazı bölümlerde heyecanda bırakmaya karar verdim yani hani tam yerinde kestin derler ya
iyi okumalar