YAZ AŞKI(MI?)

hikayemi açamadım bu yüzden baştan koycam

BÖLÜM 1


“Hey Justin turne raporların güncellendi temmuzda turneye çıkıyorsun, tatilin tadını çıkarsan iyi olur,program epey yoğun gözüküyor“Kenny dostça göz kırpıp uzaklaştı.Kenny ona en yakın korumasıydı.Bazen onunla konuşurlardı,kuşkusuz en çok güvendiği korumasıydı.Şimdiki durumu da anlatmak isterdi ama bunu daha kendisi bile anlamazken nasıl birisine anlatacaktı ki? Justin derin bir nefes alıp bahçeye çıktı. Klor oranı ölçülmüş özel berrak havuzuna baktı.Uzaklara dalmıştı,sanki bir şeyler yanlış gidiyordu,yerinde değildi.Sanırım sonunda sorunun ne olduğunu tahmin etmişti: “Caitlin” Onu üzmek istemiyordu , ama ondan hoşlanmıyordu da .Tek sorun bu da değildi.Diğer bir sorun da Caitlin in abisi Chiristian’ın en yakın arkadaşlarından biri olmasıydı. Doğrusu Chiristian öyle kıskanç ağabeylerden değildi ama kardeşini üzen şeyler onu da üzerdi Bu sırada bir el omzunu tuttu.“Bir sorun mu var dostum?” Bu gelen Ryan dı en yakın dostu .Eve geldiğini fark etmemişti.“Ah merhaba dostum” Ryan ın bir cevap beklediği belliydi.“Şey sadece Caitlin i düşünüyordum” Eğer karşısında başka biri olsaydı yalan söylemek zorunda kalırdı ama dostu Ryan dan genelde bir şey saklamazdı.Ryan dudağını büktü .“Tabi bir kızdan hoşlanmasaydım onu bırakır gerçek aşkı ararım diyen bendim zaten.”dedi dalgayla karışık bir gerçeği açığa çıkartarak.Hafifçe gülümsedi. Justin eğer havasında olsaydı sıkı bir cevap verirdi ama bu sefer sadece omuz silkti.“Sadece “senden asla hoşlanmadım , ayrılmak istiyorum” demek bu sefer zor gibi gözüküyor.” “Anlıyorum” dedi Ryan.“Hey” dedi Ryan bir şeyi yeni fark etmiş gibi. Ampulü icat etmiş gibi gülümsüyordu. “Yaz ayındayız, hem daha haziran başı, üstelik turnene de daha var” “Eee” dedi Justin sıkıntıyla. Ryan nereye varmaya çalışıyor böyle diye düşündü. “Dostum madem kafanı dağıtmak ve düşünmek istiyorsun o zaman buradan uzaklaş, tatile çık. Şu ana kadar gitmediğin bir yere git. Hem orada istediğin kadar yalnız kalıp kafanı dinlersin.Kimse de sana karışamaz” Şimdi aynı gülümseme Justinde de belirmişti. Haklı.Neden olmasın? Temmuza daha vardı ve 2-3 haftalık tatili hak ediyordu. Tabi ki diye düşündü. Scoter a kapris yapabilmesini ve tatile giriş bileti olacak şeyi elinde tutuyordu.
Turne yerleri listesi .Bu onun tatil bileti olacaktı çünkü program o kadar yoğundu ki Scoter ağzını açacak fırsatı bile bulamayacaktı.Justin artık sırıtıyordu.Bunu hak etmişti.Scoter onun menajerlerinden biriydi,onu keşfeden kişiydi mutlaka onu anlardı içeri tıkılıp kalmak nedir çok iyi biliyordu.Çünkü bir aralar bir yanlış anlaşılma yüzünden onu hapse tıkmışlardı.Justin bu harika fikri için Ryan a teşekkür edecekti.Ama bira daha düşündükten sonra en iyi teşekkür tatile onu da götürmek olurdu. Çünkü ryan kış boyunca Justin in gereksiz kaprislerini çekiyordu bu tatil ona iyi gelebilirdi. Hemen teklifini sundu. İki arkadaş ortak bir yer seçeceklerdi. Ama ondan önce yapması gereken ufak bir iş vardı Scoter a haber vermek. Tur listesinin uzunluğundan scoter ın haberi vardı. Kısa bir süre sonra tatil konusunda ikna oldu.
Tabi bu konuşmaların hepsi telefonda oluyordu. Justin in turne işlerini halletmek sanıldığından zordu, bu yüzden de gelme zahmetini göstermemişti. “Pekala nereye gitmeye karar verdiniz“ dedi scoter sıkıntıyla, işi o kadar yoğundu ki bir de Justin le uğraşamazdı. Ryan la Justin birbirine baktı. Daha karar vermemişlerdi ki.“Biz bir yer buluruz sen sadece uçağı hazırla scoter” Scoter hemen telefonu kapattı.

Bu sırada Ryan elinde dev bir Dünya haritasını masaya seriyordu. Justin o malum gülümsemesi ile haritaya baktı. Seçenekleri saymaya başladı;
*En önemlisi deniz olacak, Ryan bu sırada gülümseyerek haritadaki birkaç yeri çizdi.
*Sık kar yağan soğuk ve güneşsiz bir yer olmasın, Ryan kaşlarını kaldırdı,“En azından kuzey ve güney kutbu yu ve antartika yı eledik” dedi sırıtarak. Justin kısa bir kahkaha patlattı ve saymaya devam etti,
*Asıl amacımızı atlamamak için nüfusu az olan ve mümkün olduğunca beni az tanıyan bir yer olmalı böylece rahatça kafamı dinleyebilirim, Ryan bunun üzerine iyice sırıttı Justin in tanınmadığı yer yoktu.Zaten en az tanındığı yeri arıyorlardı.Haritaya bakıp 10-15 yeri daha çizdi ve Justin e baktı.O da sırıtıyordu.Geriye sadece bir seçenek kalmıştı ………. Orası ikisininde aklından geçmemişti.Yeni tatil yerleri bulunmuştu

ne olur yorum yazın!!

yha kaldıqın eyrden dewam et lütfenn

BÖLÜM 2

Uçağına doğru ilerlerken bir anda etrafı gazeteci doldu.Tanrım!Nerden çıktı bunlar.Ryan a kurtar beni dercesine bir bakış attı .Eğer gazeteciler nereye gittiğini öğrenecek olursa tatili mahvolacaktı.Ryan hızla korumalara işaret verdi korumalar aynı hızla Justin in etrafını sarıp uçağa bindirdiler .Justin rahat bir nefes aldı artık istediği tek şey rahatlamaktı…

Bir el onu aceleyle dürtükledi gözünü açtığında karşısında elleri bavullarla dolu Kenny duruyordu.“Uyan hadi uykucu, geldik” Uyan mı? Aman tanrım 5 saatlik yol boyunca uyumuş muydum?
“Ryan nerede?”dedi gözünü kırpıştırarak “Dışarıda hayranlarınla birlikte seni bekliyor.Hadi toparlan artık otele gidince istediğin kadar uyursun” Justin elektro şok yemiş gibi fırladı.“Ne?Hayranlarımla birlikte mi?”Kenny gülümsedi.“Sana karşılama töreni hazırlanmadan buradan çıkabileceğini mi sanıyorsun?” Kenny soruya soruyla cevap vermesine rağmen Justin in konuyu anlamasına yetmişti. Başını sallayarak kendine gelmeye çalışıyordu.Montunu üzerine atıp uçağın merdivenlerine yaklaştı.Küçük bir hayran kitlesinin olduğu yeri seçmelerine rağmen sandığından büyük bir toplulukla karşılaşmıştı-küçük bir hayran kitlesinden kastı 800 den fazla hayrandı-.Birkaç metre ötede siyah lamborghını si onu bekliyordu hayranları çığlık çığlığa bağrışıyorlardı.Justin selam vermek istiyordu ama kolunu kaldıracak gücü bile kalmamıştı.Sadece sersem sersem etrafına bakınıyor gülümsüyordu.Yine mi gazeteci diye düşünüp başını eğerek saklamaya çalıştı.Hayranlarının bağırmasından dolayı oluşan kısa süreli sağarlık dışında hayır pek yara almamıştı.
Ahh Tanrım beklediğimden daha sıcak diye düşünüp arabasının deri koltuğuna fırladı sonunda el sallayacak gücü bulmuştu.“Gidelim“ dedi konuşabildiğinde ve duyabildiğinde.“İyi misin? Bitmiş gözüküyorsun” Bunu söyleyen Ryan dı Justin başını yumuşak koltuğa dayadı “Sorma harikayım(!)” dedi. Sesinde en ufak bir enerji bile yoktu. Ryan arkadaşının bu haline güldü. “Merak etme birazdan canlanırsın duyduğuma göre buradaki kızlar çok güzelmiş” Justin aynı bitkin ifadeyle konuşarak “Zaten şu anda bir kız için ölüyordum(!)”Ryan bu sefer daha sesli güldü“Birazdan ne demek istediğimi anlarsın.” Araba geniş ve taşlı yolda ilerlerken etrafına bakındı “ Şu otel , tam olarak nerede?” Ryan ağzını açamadan Kenny cevap verdi“Sen uçakta horlarken biz buranın en iyi otellerini araştırdık” Justin in bu esprilere gülecek hali kalmamıştı sadece hafifçe dudağı seyirdi camı açıp arabanın hızından dolayı çıkan serin havanın yüzüne çarpmasını bekledi.Küçük bir yerdi ama koca bir alışveriş merkezi bile vardı. Araba yoldan geçerken herkes ilk önce arabaya sonra Justin e bakıyordu . Justin ise hala gülümsüyordu. Sonunda tatil yapabilecekti.

buyrun merak edenler için...lütfen yorum yazın!!

yha son bölümden dewam edermisinl ütfenn

çok güzel olmuş. yeni b. ne zaman??

hemen şimdi

BÖLÜM 3

Araba gösterişli bir binanın yanında durdu.Kapının önündeki otel çalışanı hemen Justin in kapısın açtı Kenny büyük bavullarla arabadan dışarı çıktı.Justin cebinden siyah gözlüğünü çıkardı,bu onu yakışıklı gösteriyordu.Her ne kadar Ryan ın söylediğini umursamıyor gibi görünse de belki de aradığı gerçek aşkı burada bulabilirdi.Bu asla beli olmazdı .Korumaları önde ,Ryan yanından ilerleyerek resepsiyona yaklaştılar. Resepsiyonda duran kadın 50 li yaşlardaydı. Justin Kenny e yorgun bir şekilde baktı .Kenny ye normalde kaprisli bir ünlü gibi davranmazdı ama yorgunken bunu düşünmemişti.Kadın Justin e aşağılar gibi baktı , doğrusu bu şu anda umurunda bile değildi.Kenny elini çabuk tutarak Justin i gösterdi bir iki kağıt çıkartarak“ rezervasyonumuz var” dedi.Kadın şimdi anlamıştı ,anahtarı Justin e uzattı Justin daha elini kaldırmadan Kenny anahtarı kaptı. Justin Kenny e geniş asansörü gösterdi yine de asansör onun binemeyeceği kadar dardı. Klostrofobisi ısrarla oraya girmemesini söylüyordu.Zaten klostrofobisini bilmeyen yoktu artık .Kenny başını öne arkaya sallayıp anahtarı korumalardan birine verdi ve ağır bavullarla asansöre bindi . Her zamanki gibi korumaları önden merdivene çıkıyordu Ryan da hemen yanındaydı.Onlar ağır ağır merdivenden çıkarken yukarda tatlı ve ince bir kahkaha yükseldi Ryan da Justin de yukarı baktı daha sonra sesler gelmeye başladı.“Ne yani her gün parti mi yapacağız?”ayak sesleri yaklaşıyordu. Parti deyince ikisi de birbirine bakmıştı. Ama justin o tatlı kahkahanın sahibini bulmalıydı. Ses masumlaşmıştı “Haftada bir yapsak” ardından tekrar kısa bir kahkaha attı “Tamam oraya geliyorum o zaman” “Parti ışıklarını yarın alacağım.” Bir anda kahkahanın sahibi geldi.Hala telefon kulağındaydı Justin çarpılmış gibi duraksadı.Karşısındaki kızın sarı saçlarının lülesi omuzlarından akıyordu.Pembe elbisesini omuzlarından biri tişört kolu şeklindeydi diğer kolu da askılıydı.Gözleri deniz gibi hatta okyanus gibi mavi ve berraktı.Mavi gözlü kız pembe elbisesini savurarak Justin in yanından geçti. Onun çıkış kapısından gidişini izledi. Justin durduğu için herkes
otomatikman durmuştu. Justin ağzının açık kaldığını fark ettiğinde çok geçti korumaların hepsi abartılı bir şekilde gülüyordu Ryan ise ben sana demiştim der gibi bakıyordu.Kenny yukarı da bizi beklemekten sıkılmış olacak ki “Çocuklar nerede kaldınız?”diye bağırıyordu oysa Justin sanki olduğu yere çakılmıştı.Korumalar onun kolunu tutarak bir bebek gibi merdivenden çıkartıyordu Justin in normalde buna sinirlenmesi gerekirdi ama artık kendini ne yorgun ne de kızgın hissediyordu.Az önce yanından bir “melek” geçmişti.“Kendim yürüyebilirim” dedi Justin kolunu silkerek.Az öncekinin aksine hızla yukarı çıkıyordu.Kenny sıkıntıyla “Nerede kaldınız siz?” diye sinirli bir halde sordu Ryan kapıyı açıp içeri girdi. Justin e sormasına rağmen Ryan mutlulukla cevap verdi “Bunu aşk çocuğuna sormalısın” deyip uzun bir kahkaha attı. Korumalar gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı.Kenny dolayısıyla hiçbir şey anlamamıştı.“Biri bana olanları anlatacak mı yoksa sizi zorlamam mı gerekecek?”Justin dudağını büktü“ Bir ara anlatırım” Kenny nasıl olsa diğerlerinden öğrenecekti.Daha önce odaya bakmamıştı,gerçekten de en muhteşem odayı vermişlerdi.İleride küçük bir
balkon vardı .İçinde de antikaya benzeyen hoş demirden bir masası vardı. Onunla uygun bir sandalyede kenara hazırlanmıştı, hızla sandalyeyi çekip oturdu ayaklarını antika masaya uzattı. Olanları kavraması için zamana ihtiyacı vardı ensesini soğuk demire yasladı.Gözlerini kapattı , uykusu olduğundan değildi onun melek suratını gözünün önüne getirmeye çalışıyordu.Ayak seslerini duyup hızla gözlerini açtı.Daha fazla dalga konusu olmaya niyeti yoktu.Geleni Ryan sanmıştı ama gelen Kenny den başkası değildi.Anlaşılan konuyu arkadaşlarından dinlemek yerine kendisinden dinlemeyi tercih etmişti.İşte bu yüzden Kenny ile diğer korumalardan daha yakındı.Doğrulup ayaklarını masadan çekti.“Dalga geçmeyeceksen oturabilirsin.”Kenny gülümseyip masanın diğer ucuna oturdu,ellerini bağlayıp Justin in sıkıntılı suratına baktı.“Dinliyorum.”Justin gülümsemeye karşılık verip tam cevap verecekken aşağıdan tanıdık gelen o tatlı kahkahayı duydu.Hızla doğrulup aşağıya baktı.Bu o melekti.“Tamam hangi cafe?” diyordu ama bu sefer telefonla konuşmuyordu karşısında en az 5-6 kişiden oluşan bir grup duruyordu.Kalabalıktan birisi“Smith Mccurdy nasıl?”sarışın melek hemen karşı çıktı “Olmaz orda yeteri kadar bağıramazsınız” herkes gülüştü . Kalabalıktan başka biri“ O zaman Spenkski ye gidelim” sanki sarışın melek son kararı veriyor gibiydi çünkü herkes öneriden sonra onun yüzüne bakıyordu.“Olur ”dedi tatlı ses , o anda herkes toparlanıp gidiyordu. Justin o anki refleksle ayağa fırlayınca masa tam devriliyordu ki Kenny kaslı kollarıyla masayı tutup kaldırdı.Kenny onu izlerken beni görmüş olmalıydı ki uzakta kalan topluluktaki sarı saçlı kıza baktı ve “Kız özel biri olsa gerek ki seni bu hale getirebilecek dünyadaki nadir insanlardan ”Justin in şaka kaldıracak hali kalmamıştı ama yine de Kenny nin haklı olduğunu düşündü.Kenny cebindeki siyah araba anahtarını çıkarıp Justin e fırlattı “Spenkski cafe ye gideceksin” deyip gülümsedi.Justin de artık elinde olmadan gülümsüyordu.Justin in Ryan ı çekiştirerek kapıdan çıkmasına korumalar tam dalga geçecekken Kenny i karşılarında görünce ağızlarını bile açamadılar.Ryan Justin le hızla aşağı inerken ne olduğuna hala anlam veremiyordu“Neler oluyor Justin nereye gidiyoruz böyle?”Justin hızla arabaya binerken Ryan da peşinden bindi.“Dalga geçmeyeceğine söz
verirsen söyleyeceğim” hafifçe gülümsedi konuyu anlamıştı.“Tamam söz veriyorum o zaman , artık nereye gittiğimizi söyleyecek misin?”Justin bir gözüyle de Spenkski cafeyi arıyordu.“Şey arkadaşlarıyla konuşurken duydum cafeye gideceklermiş.” Ryan şaşkınlıkla ağzını açtı “Ve sen de uzun zamandır sapıklık sınırımı zorlamıyordum diye mi düşündün” Justin güldü Haklı olabilirdi bu biraz sapıklık gibi görünebilirdi ama onun dikkatini çekmek için başka çözüm
bulamamıştı.“Bu sapıklık değil sadece onun yakınında olmak istiyorum ve biraz da konuşulanları dinledim bunda ne var yani?” Ryan tam cevap verecekti ki Justin arabadan dışarı çıkmıştı bile. Nereye getirdi beni böyle , diye düşündü Ryan. Daha sonra dev tabelaya doğru yaklaştı “Spenkski cafe ” Bu ne biçim bir cafe ismi diye düşündü Ryan. “Geliyor musun?” Justin çoktan içeri dalmıştı bile.“Sen beni hiç dert etme hemen arkandayım” diye söylenerek o da peşinden daldı.

Öok az kişi okuyor bu gidişle yazmayı bırakıcam sanırım

BÖLÜM 3

Araba gösterişli bir binanın yanında durdu.Kapının önündeki otel çalışanı hemen Justin in kapısın açtı Kenny büyük bavullarla arabadan dışarı çıktı.Justin cebinden siyah gözlüğünü çıkardı,bu onu yakışıklı gösteriyordu.Her ne kadar Ryan ın söylediğini umursamıyor gibi görünse de belki de aradığı gerçek aşkı burada bulabilirdi.Bu asla beli olmazdı .Korumaları önde ,Ryan yanından ilerleyerek resepsiyona yaklaştılar. Resepsiyonda duran kadın 50 li yaşlardaydı. Justin Kenny e yorgun bir şekilde baktı .Kenny ye normalde kaprisli bir ünlü gibi davranmazdı ama yorgunken bunu düşünmemişti.Kadın Justin e aşağılar gibi baktı , doğrusu bu şu anda umurunda bile değildi.Kenny elini çabuk tutarak Justin i gösterdi bir iki kağıt çıkartarak“ rezervasyonumuz var” dedi.Kadın şimdi anlamıştı ,anahtarı Justin e uzattı Justin daha elini kaldırmadan Kenny anahtarı kaptı. Justin Kenny e geniş asansörü gösterdi yine de asansör onun binemeyeceği kadar dardı. Klostrofobisi ısrarla oraya girmemesini söylüyordu.Zaten klostrofobisini bilmeyen yoktu artık .Kenny başını öne arkaya sallayıp anahtarı korumalardan birine verdi ve ağır bavullarla asansöre bindi . Her zamanki gibi korumaları önden merdivene çıkıyordu Ryan da hemen yanındaydı.Onlar ağır ağır merdivenden çıkarken yukarda tatlı ve ince bir kahkaha yükseldi Ryan da Justin de yukarı baktı daha sonra sesler gelmeye başladı.“Ne yani her gün parti mi yapacağız?”ayak sesleri yaklaşıyordu. Parti deyince ikisi de birbirine bakmıştı. Ama justin o tatlı kahkahanın sahibini bulmalıydı. Ses masumlaşmıştı “Haftada bir yapsak” ardından tekrar kısa bir kahkaha attı “Tamam oraya geliyorum o zaman” “Parti ışıklarını yarın alacağım.” Bir anda kahkahanın sahibi geldi.Hala telefon kulağındaydı Justin çarpılmış gibi duraksadı.Karşısındaki kızın sarı saçlarının lülesi omuzlarından akıyordu.Pembe elbisesini omuzlarından biri tişört kolu şeklindeydi diğer kolu da askılıydı.Gözleri deniz gibi hatta okyanus gibi mavi ve berraktı.Mavi gözlü kız pembe elbisesini savurarak Justin in yanından geçti. Onun çıkış kapısından gidişini izledi. Justin durduğu için herkes
otomatikman durmuştu. Justin ağzının açık kaldığını fark ettiğinde çok geçti korumaların hepsi abartılı bir şekilde gülüyordu Ryan ise ben sana demiştim der gibi bakıyordu.Kenny yukarı da bizi beklemekten sıkılmış olacak ki “Çocuklar nerede kaldınız?”diye bağırıyordu oysa Justin sanki olduğu yere çakılmıştı.Korumalar onun kolunu tutarak bir bebek gibi merdivenden çıkartıyordu Justin in normalde buna sinirlenmesi gerekirdi ama artık kendini ne yorgun ne de kızgın hissediyordu.Az önce yanından bir “melek” geçmişti.“Kendim yürüyebilirim” dedi Justin kolunu silkerek.Az öncekinin aksine hızla yukarı çıkıyordu.Kenny sıkıntıyla “Nerede kaldınız siz?” diye sinirli bir halde sordu Ryan kapıyı açıp içeri girdi. Justin e sormasına rağmen Ryan mutlulukla cevap verdi “Bunu aşk çocuğuna sormalısın” deyip uzun bir kahkaha attı. Korumalar gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı.Kenny dolayısıyla hiçbir şey anlamamıştı.“Biri bana olanları anlatacak mı yoksa sizi zorlamam mı gerekecek?”Justin dudağını büktü“ Bir ara anlatırım” Kenny nasıl olsa diğerlerinden öğrenecekti.Daha önce odaya bakmamıştı,gerçekten de en muhteşem odayı vermişlerdi.İleride küçük bir
balkon vardı .İçinde de antikaya benzeyen hoş demirden bir masası vardı. Onunla uygun bir sandalyede kenara hazırlanmıştı, hızla sandalyeyi çekip oturdu ayaklarını antika masaya uzattı. Olanları kavraması için zamana ihtiyacı vardı ensesini soğuk demire yasladı.Gözlerini kapattı , uykusu olduğundan değildi onun melek suratını gözünün önüne getirmeye çalışıyordu.Ayak seslerini duyup hızla gözlerini açtı.Daha fazla dalga konusu olmaya niyeti yoktu.Geleni Ryan sanmıştı ama gelen Kenny den başkası değildi.Anlaşılan konuyu arkadaşlarından dinlemek yerine kendisinden dinlemeyi tercih etmişti.İşte bu yüzden Kenny ile diğer korumalardan daha yakındı.Doğrulup ayaklarını masadan çekti.“Dalga geçmeyeceksen oturabilirsin.”Kenny gülümseyip masanın diğer ucuna oturdu,ellerini bağlayıp Justin in sıkıntılı suratına baktı.“Dinliyorum.”Justin gülümsemeye karşılık verip tam cevap verecekken aşağıdan tanıdık gelen o tatlı kahkahayı duydu.Hızla doğrulup aşağıya baktı.Bu o melekti.“Tamam hangi cafe?” diyordu ama bu sefer telefonla konuşmuyordu karşısında en az 5-6 kişiden oluşan bir grup duruyordu.Kalabalıktan birisi“Smith Mccurdy nasıl?”sarışın melek hemen karşı çıktı “Olmaz orda yeteri kadar bağıramazsınız” herkes gülüştü . Kalabalıktan başka biri“ O zaman Spenkski ye gidelim” sanki sarışın melek son kararı veriyor gibiydi çünkü herkes öneriden sonra onun yüzüne bakıyordu.“Olur ”dedi tatlı ses , o anda herkes toparlanıp gidiyordu. Justin o anki refleksle ayağa fırlayınca masa tam devriliyordu ki Kenny kaslı kollarıyla masayı tutup kaldırdı.Kenny onu izlerken beni görmüş olmalıydı ki uzakta kalan topluluktaki sarı saçlı kıza baktı ve “Kız özel biri olsa gerek ki seni bu hale getirebilecek dünyadaki nadir insanlardan ”Justin in şaka kaldıracak hali kalmamıştı ama yine de Kenny nin haklı olduğunu düşündü.Kenny cebindeki siyah araba anahtarını çıkarıp Justin e fırlattı “Spenkski cafe ye gideceksin” deyip gülümsedi.Justin de artık elinde olmadan gülümsüyordu.Justin in Ryan ı çekiştirerek kapıdan çıkmasına korumalar tam dalga geçecekken Kenny i karşılarında görünce ağızlarını bile açamadılar.Ryan Justin le hızla aşağı inerken ne olduğuna hala anlam veremiyordu“Neler oluyor Justin nereye gidiyoruz böyle?”Justin hızla arabaya binerken Ryan da peşinden bindi.“Dalga geçmeyeceğine söz
verirsen söyleyeceğim” hafifçe gülümsedi konuyu anlamıştı.“Tamam söz veriyorum o zaman , artık nereye gittiğimizi söyleyecek misin?”Justin bir gözüyle de Spenkski cafeyi arıyordu.“Şey arkadaşlarıyla konuşurken duydum cafeye gideceklermiş.” Ryan şaşkınlıkla ağzını açtı “Ve sen de uzun zamandır sapıklık sınırımı zorlamıyordum diye mi düşündün” Justin güldü Haklı olabilirdi bu biraz sapıklık gibi görünebilirdi ama onun dikkatini çekmek için başka çözüm
bulamamıştı.“Bu sapıklık değil sadece onun yakınında olmak istiyorum ve biraz da konuşulanları dinledim bunda ne var yani?” Ryan tam cevap verecekti ki Justin arabadan dışarı çıkmıştı bile. Nereye getirdi beni böyle , diye düşündü Ryan. Daha sonra dev tabelaya doğru yaklaştı “Spenkski cafe ” Bu ne biçim bir cafe ismi diye düşündü Ryan. “Geliyor musun?” Justin çoktan içeri dalmıştı bile.“Sen beni hiç dert etme hemen arkandayım” diye söylenerek o da peşinden daldı.

çok az kişi okuyor bu gidişle yazmayı bırakıcam sanırım

ay pardon iki kere koymuşumm bu arda bende diğer konuda geç açılıyordu o yüzden yeni konu açtım öff yaa şimdi ikitane varmış gibi gözüküyor.silmenin bir yolu var mı?

hadi hadi yaz heyecanlı yerlere geldin sanırım

bncde :ÇD

BÖLÜM 4

İçeri girdiği anda bütün gözler Justin e dikilmişti ama Justin sarı saçlı meleği arıyordu.Sonunda aradığı kişiyi bulmuştu , belli etmeden bakıyordu tabiî ki.Bir anda bir garson yanına gelip “En iyi masamız şu tarafta “diyerek Justin in dikkatini çekmeye çalışıyordu ,bir taraftan da gerçekten en iyi masayı gösteriyordu.Ama Justin orayı seçemezdi yoksa meleğin yüzüne bakamazdı “Aaa şey hayır en iyi yere gerek yok ben şurayı istiyorum ”diyerek başka bir yeri gösterdi.Oradan o sarı saçlı kıza daha yakından bakabilirdi. Orası rezervasyonluydu ama Justin e karşı çıkamazdı ,aksi takdirde işinden kovulabilirdi.Garson üzgünlükle masanın üzerindeki “rezervasyonlu” kağıdını kaldırdı.Justin in o anda tek düşündüğü şey hangi açıdan daha iyi görebileceğiydi.Hızla bir yer seçip oraya oturdu,Ryan da yanına oturdu canı sıkkın gibiydi.“Sorun ne?” diye sordu kendisi mutluydu çünkü aradığı kız tam görebileceği bir taraftaydı, kötü olan şeyse kız ona göz ucuyla bile bakmıyordu.Kız diyordu çünkü yarım saattir peşine takıldığı kızın ismini daha öğrenememişti bile!Ama zaten buraya gelmesindeki amaç onun hakkında bir şeyler öğrenmekti.“Dostum az önce ününü kullanarak rezervasyonlu bir masaya oturdun” Justin gözlerini devirdi.“Eee ne var bunda yani?”Justin bunu cevap beklediği için sormuyordu zaten Ryan cevap verse de Justin sadece kıza odaklanmıştı.Tam o sırada garson gelip “Ne istediğinizi seçtiniz mi efendim?”Dedi kibarca, oysa garson ondan en az 7 yaş büyüktü.Justin hiç düşünmedi ama yoldan geldiğinden beri bir şey yemediği için “Hamburger ve cola ”diyerek garsonu göndermek istedi çünkü görüş alanının yarısını kapatmıştı.Ama garsonun gitmeye niyeti yoktu aynı soruyu Ryan a sordu.Ryan bir içecek istemişti ama dikkatini bir yere verdiğinde etrafındaki hiçbir yeri umursamadığı için Justin Ryan ın ne dediğini duymadı .Ryan artık o kadar sıkılmış olmayan ses tonuyla Justin e sordu “Eee sapıklık işleri nasıl gidiyor?” Justin göz ucuyla Ryan a baktı “Ha-ha dostum , Kenny ve sen espri yeteneklerinizi geliştirmelisiniz” Ryan bir kahkaha patlattı.Kahkahadan olmadığı açıktı ve herkes onların masasına bakıp fısıldaşıyordu hatta o kızın masasındakiler bile arada onlara bakıyordu ama kız hariç.Justin surat asıp Ryan a döndü “Bana bakmıyor bile”
“Ne yani çapkınlık ustası benden yardım mı alıyor?”Bunu söylerken muzipçe baktı.Bu sefer Justin bir kahkaha patlattı.
Haklıydı bu konuda ustaydı ama o kız diğerlerinden çok farklıydı.Yine de dikkatini çekmek için ona bakmaya devam etti.
Evet.Dikkatini çekmişti ama dikkatini çektiği kişi o kız değil yanındaki arkadaşıydı.Justin e bakakalmıştı . Hemen sarışın kızın kulağına eğilip bir şeyler söyleyip tepki vermesini bekledi. Justin sonunda , öğrensin artık diye düşündü ama kız yine bakmadı birkaç kelime söyleyip sohbete devam etti.Arkadaşı arkasındaki erkek grubuna bakıp tekrar eğilip sarı saçları kaldırarak bir şeyler fısıldadı.Kız da arkasına baktı ve yine birkaç kelime söyledi ama tam o sırada görüşü kapandı.Karşısındaki kız elindeki bir sürü kağıtla bekliyordu.Hayranlarından biri olmalıydı çünkü heyecandan yerinde duramıyordu.“Aaa şey ben bir imza isteyecektim de eğer müsaitseniz….”kız zıplamaktan konuşamıyordu.Justin güldü “Tamam” dedi sakin bir şekilde.Kız elleri titreyerek kağıtları masaya koydu .Önünde 20 den fazla kağıt duruyordu , Justin in şaşırdığını gören kız hemen durumu toparlamaya çalıştı.“Seni yormak istemem ama her gün buraya gelmiyorsun, ben de sen gelmişken bütün tanıdıklarım için imza atabileceğini düşündüm” Kız bütün bunları utanarak söylüyordu yüzü kıpkırmızı olmuştu.Justin o anda kızın kalp krizi geçireceğini sandı.“Tamam sorun değil ,daha çok imza attığım zamanlar olmuştu” dedi ama yinede korkarak kağıtlara bakıyordu.İmza atmaktan korktuğu falan yoktu sadece o anda melek , arkadaşlarıyla birlikte çıkabilirdi, yine de daha oturabilecek gibi gözüküyorlardı.Hızla cebinden kalemini çıkardı ve ilk kağıda imzasını attı.Bu sırada hayranının bacaklarının ve ellerinin titrediğini gördü işte şimdi gerçekten üzülmüştü.Hemen diğer yanındaki boş sandalyeyi gösterdi “Oturabilirsin ,biraz uzun sürecek gibi gözüküyor” Kız o an bayılacakmış gibi bakıyordu.“Ciddiyim titriyorsun otur hadi.”Kız daha çok titremeye başlamıştı çekinerek sandalyeye oturdu.Justin başını kaldırmadan ardı ardına imza atıyordu.Justin bütün kağıtları hızla imzalayıp gülümsedi ve kağıtları kıza uzattı.Ama aradan birkaç saniye geçmesine rağmen kız gözlerini bile kırpmadan Justin e bakıyordu , adeta donup kalmıştı.Justin gözlerini kırpıştırdı ve “Kağıtları alacak mısın?”dedi.Kız bir anda çözülüverdi “A evet tabi” dedi ve kağıtlara uzandı hala elleri titriyordu.Çekingen bir şekilde Justin e bakarak kısık bir sesle “Şey bir de fotoğrafını çekebilir miyim?Yani senin için bir sakıncası yoksa ”dedi yavaşça. “Olabilir.”Dedi Justin soğukkanlılıkla.

Bütün bunlar olurken Justin in tabiriyle sarı saçlı kız yani Rosalie karşı masada oturuyordu,arkadaşı Kate “Justin Bieber sana bakıyor ”dedi heyecanla.Rosalie ona bana ne der gibi baktı.“Arkadaki başka birine bakıyordur” dedi oldukça umursamaz bir tavırla ve arkadaşlarının konuşmalarına katıldı.Ama Kate emindi kesinlikle Rosalie ye bakıyordu.Kate hızla arkasını dönüp baktı arakasında bir grup erkek vardı bir tane bile kız olmadığına emin olduktan sonra tekrar Rosalie nin kulağına eğildi.“Ama arkada hiç kız yok ki oraya baksın” dedi ısrarla .“E napayım yani sizin gibi boynuna mı atlamaya çalışayım?” dedi biraz sinirli bir sesle.Yine de Justinin olduğu masaya baktı ama gördüğü tek şey ondan imza almaya çalışan bir kızdı.Neden ondan imza almaya çalışıyor ki , o ukala bir ünlünün teki. diye düşündü.O sırada Justin kağıtları alıp imzalamaya başladı bile.Bir süre sonra kızı masaya davet etti.Zampara diye düşündü Rosalie hırsla.Daha sonra da imzalamayı bitirip kıza uzattı ama kız yerinden kıpırdamadı bile .Kate ile Rosalie heyecanlı bir film izler gibi gözlerini ayırmadan bakıyorlardı.Kız en sonunda uzanıp kağıtları aldı.Ama bir şeyler söylemeye devam etti.Daha sonra cebinden bir fotoğraf makinesi çıkardı ve sandalyeyi Justin ininkine yaklaştırdı ve hemen yanına oturdu.

O sırada Justin şaşkınlıkla sandalyeye oturan kıza baktı .Fotoğrafta sadece kendisinin olacağını zannediyordu kendisiyle kızı yan yana değil.Ama kız ondan hızlı davranmıştı hızla elini Justin in omzuna attı ve flash patlayıverdi.Kız yavaşça ayağa kalkıp teşekkür etti. Aynı anda Rosalie hızla başını çevirdi “Dediğim gibi bana bakmıyor” dedi.
Sesi sakin çıkmıştı ama yine de içten içe umudu kırılmıştı o arkadaşları Kate ve Emily gibi ‘Justin fanı’ falan değildi ama içindeki o ufacık ışık karanlığa gömülmüştü .“Ama gördüğüme eminim” dedi Kate ısrarla dolu bir sesle .

nasıl olmuş??

güzel devam

Çok güzel olmuş devam..

özür dilerim çok geç yazdım ama site hacklendiğinden beri keyfim kaçmıştı 5. bölümün yarısını koycam şimdi eğer yorum gelirse de devamını koycam diğer sitede de böyle yapmıştım

BÖLÜM 5

Rosalie onu düşünmekten sıkılmıştı bu yanlıştı , çünkü ondan nefret ediyordu .Kısa bir süre sonra arkadaşlarının sohbetlerine katılmıştı.Nedense her yere gidince bağırıp çağıran arkadaşları şimdi tiyatrodan bahsediyorlardı.Üstelik Romeo ve Jüliet ten bahsediyorlardı.Yine de konuşmaya devam etti , kısa bir süre sonra onunla da dalga geçmeye başlamışlardı Rosalie kesinlikle arkadaşlarını iyi tanıyordu.Ama biraz fazla abartmışlardı, o kadar ki Michael yani ona taktıkları lakaba göre Mike hızla ayağa kalktı ve “Ben Romeo yum” diyerek elini yumruk yapıp göğüs kafesine vurdu.
Rosalie de dahil herkes gülüyordu.Bu sırada Justin onların masasına bakakalmıştı.Melek o kadar güzel gülüyordu ki onun beynini altüst etmişti.Sonra birden Mike çılgınca Rosalie ye döndü “Sen de benim Jüliet imsin” dedi. Parmağıyla onu işaret ediyordu.Masadaki herkes alkışladı oysa bütün cafe onlara bakıyordu.Rosalie hariç herkes gülüyordu, Justin ve Ryan şaşkınlıkla olanları izliyordu.Bir anda Mike yere dizlerini çöktü ve bir elini kaldırıp Rosalie ye uzattı “Ah Jüliet ah aşkımı kabul et sana dünyaları vereyim dedi ve masadaki herkes deli gibi gülmeye başladı ve içlerinden birisi güya Romeo nun eline yapma bir çiçek tutuşturdu.“Sevgimin armağanı olarak bu çiçekleri gör Jüliet im”Justin kızgınlıkla kaşlarını çattı.N e yapmaya çalışıyor bu ?Diye düşündü sinirle.Rosalie ise şaşkına dönmüş bir şekilde kalabalığa döndü . Herkes “Hadi al çiçeği çılgınca bağrışalım” d er gibi bakıyorlardı.Ama Rosalie sıkılmıştı çiçeğe bakıp kafasını iki yana salladı.Ama Mike durumu toparlamaya çalışıyordu.“Aaa demek Jüliet nazlı bir kız ”dedi ve mutlulukla kalabalığa dönerek.Kalabalıktan birkaç kişi gülüştü ,Mike devam etti “Eğer bu çiçeği almazsan kendimi öldürürüm”dedi.Herkes bağırıştı .Rosalie sıkıntıyla çiçeklere baktı bitsin bu eziyet der gibi çiçekleri hızla Mike ın elinden kaptı .Bu sefer herkes daha yüksek sesli bağırdı .Mike gülümsedi ve şova devam etti.“Ah Jüliet bu çiçeği alarak benim aşkımı kazandın.”Rosalie sıkıntıyla çiçekleri masanın üzerine bıraktı.Bu sırada Justin çılgına dönmüştü.“Artık seni kalbime yazmak istiyorum Jüliet bana elini ver aşkımızı sonsuza dek mühürleyelim.”dedi.Rosalie sıkıntıyla gözlerini devirdi .Bu oyun fazla olmuştu artık.“Kes şunu Mike ”diye inledi Rosalie.Herkes kaşlarını kaldırıp ona bakıyordu. Sanki 5 yaşındalardı ve Rosalie oyunun kuralını bozduğu için ayıplanıyordu.İçlerinden birisi “Hadi ama Rosalie” dedi yalvarırcasına.O sırada Justin heyecanla bu ismi aklına kazıdı.Meleğin ismi Rosalie ydi.Ama hala karşıdaki olaya dikkatini veriyordu hatta fazla dikkatini veriyor olmalıydı ki başı ağrımıştı.Ama bunu umursamadı çünkü aklından şu anda sadece tek bir düşünce geçiyordu:Rosalie o Mike denen soytarının elini tutacak mıydı?O sırada beklediği cevap geldi...

nasıl olmuş kızlar??

ühüüü kimse okumuyor bir daha yazmıcam ya

5. bölümün devamını ve 6. bölümü koycam sadece

:Rosalie o Mike denen soytarının elini tutacak mıydı?O sırada beklediği cevap geldi.Rosalie sıkıntıyla Mike ın havada duran elini itti.“Nasıl ölüyorsun göster bakalım” dedi. Aklına başka bir çözüm gelmemişti ama akılıca bir fikirdi.
Arkadaşlarının beklemediği bir cevaptı ama yine de coşmuşlardı.Mike şaşkınlıkla donakaldı ama rolünü sürdürmeye devam etti.Artık cafedeki herkes heyecanla olacakları bekliyordu.“Madem öyle diyorsun Jüliet im ölümüm senin elinden olsun zaten elimi tutmayarak beni bir kez öldürdün” dedi. Kendini epey rolünü kaptırmış olmalıydı çünkü gerçekten üzgün gözüküyordu.Yine de Rosalie içinde en ufak bir acıma duygusu hissetmedi.Ama yine aklına harika bir fikir gelmişti.Bu sırada Justin kaşlarını çattı.“Olmaz , sonra başıma bela alırım.”Herkes kahkaha patlattı.Aslında Mike ın amacı rol yaparak Rosalie nin elini tutmaktı ama Rosalie oyunu kendi lehine çevirmişti. Justin elinde olmadan sırıttı.Mike oyuna devam etmek zorunda kaldı.“Pekala Jüliet , senin istediğin olsun” dedi ve hızla elinde bir bıçak tutuyormuş gibi yaptı.Bütün arkadaşlarına baktı amaç onları eğlendirirken kendisinin de eğlenmesiydi ama bunu beklemiyordu.En azından iyi bir tiyatrocuydu ve gerçek duygularını dışarı vurmamayı becermişti.Bıçağı kalbine saplıyormuş gibi yaptı ve kendini yere attı.
Herkes çılgınlar gibi bağrışıyor alkışlıyordu.Ryan da cafedeki diğer herkes gibi gülüyordu.Justin ne yerde ölmüş numarası yapan Mike ı ne de gülüşen topluluğu umursuyordu.O an tek bildiği ve tek umursadığı şey Rosalie nin tatlı yüzü ve gülümsemesiydi.

BÖLÜM 6

Herkes hala gülerken ve Justin istekle Rosalie nin yüzüne bakarken bir telefon sesi büyüyü bozdu.Rosalie çantasına uzandı biraz karıştırdı ve sesin kaynağı telefonu buldu. Arkadaşlarının hepsi Rosalie ye bakıyordu.Rosalie telefonu açtı ve bir süre telefondaki kişiyi dinledi.Aslında arkadaşlarıyla beraber Justin ve Ryan da ona bakıyordu dolayısıyla 8 kişi birden ona bakarken telefonla konuşamazdı .Rosalie Justin in olduğu masaya yakın bir yere geçti. Justin elinde olmadan ne kadar şanslı olduğunu hissetti.“Ama daha yeni çıktım” dedi telefondaki kişiye direnmeye çalışarak. Telefondaki kişi daha konuşmasını bitirmeden ısrar etti “Hayır parti süslerini yarın alacağım.”dedi ısrarla.“Ama bugün işim olmadığını söylemiştin.”Justin o sırada bu işin ne olduğu konusunda tahmin yürütmeye çalışıyordu.“Neden otel için bugünlük başka bir çalışan bulamıyorsunuz? Arkadaşlarımla oturuyorum.”dedi masumca. Aslında arkadaşlarıyla oturmaya çok meraklı olduğu için söylemiyordu bunu. Sadece çalışmaktan bunalmıştı. Justin bir anda öyle kaldı .Benim kaldığım otelde mi çalışıyor? Diye düşündü umutla.“Ahh tamam geliyorum” dedi yenilmiş bir sesle.Arkasına dönüp arkadaşlarının yanına gitti.“Çocuklar benim gitmem gerek , otelden arıyorlar.”Herkes ısrarlı çığlıklar atıyordu.Aralarından biri “Ama daha yeni çıktın” dedi yalvarırcasına.“Biliyorum ama gitmezsem ağabeyim beni zorla götürecek.”Justin tekrar zihnini zorladı.Demek ağabeyi var diye düşündü.Bu onun için bir engel bile olabilirdi.Aslında engeller olması çok doğaldı çünkü bir meleğin kalbini kazanmak bu kadar kolay olamazdı. Melek eşyalarını toparlayıp gitmeye hazırlanmıştı bile. Daha sonra herkese el sallayıp uzaklaştı. Justin peşinden gitmek için kalkmaya hazırlanıyordu ki Ryan ona şaşkınlıkla bakınca bir cevap vermek zorunda kaldı. “Görünüşe göre benim kaldığım otelde çalışıyor” biraz duraksadı.“Belki de tekrar karşılaşırız” dedi umutla. Ryan Justin e garip bir şekilde baktı ama uzun sürmedi “Benim de gelmemi ister misin?”Justin gülümsedi Ryan onu anlamaya başlamıştı çünkü Rosalie ye gerçekten aşık olmuştu. Bu sırada bir arkadaşın desteği fena olmazdı.“Olur” dedi ve masaya gerekenden fazla para koydu ve hızla kapıya doğru yürüdü. O , harika lamborghinisine binerken yine herkes ona bakıyordu. Justin hızla bir tur atıp otelin yolunu tuttu .
kimse okumuyor bu yüzden bu son yazışım olabilir

iğrennççç berbat yazıosun

hayır tatlım çok güzel yazıyosun devam et

Devam et canım güzel gidiyosun..

en iyisi yazmasam daha iyi galiba bu arada diğer site derken hacklenen siteden mi bahsediyorsun??? eğer öyleyse ona giremiyorum ben.Bu arada diğer arkdaş şakasına mı söyledi bilmiyorum ama hiç hoş bir şaka değil!!!!Şaka olmasa bile bir insanın duygularını incitmek hiç doğru değil

sen ona aldırma sen yeni bölümü yaz hepimiz çok merak ediyoruz

Evet tatlım sen yazmaya devam et..

Evet de neden giremiyosun..?

hadi yeni bolumu yaz lutfen cok gsel =)